Anadolu
topraklarında yolları kesişen kültürler, yüzyıllar boyunca bu coğrafyada kalıcı
izler bıraktılar. 11. yüzyıldan başlayarak Selçuklu, Beylikler ve Osmanlı
dönemleri boyunca Anadolu’da İpek Yolu üzerinde birçok anıtsal konaklama yapısı
ve köprü inşa edildi. Dünün İpek Yolu üzerinde oluşan, kültürlerarası etkileşim
sonucunda insanlığın ortak mirası olarak günümüze ulaşan tüm bu yapılar ÇEKÜL
Vakfı’nın uzun çabalar sonucunda hazırladığı İpek Yolu-Kültür Yolu haritasında
bir araya geldi.
İpek
Yolu-Kültür Yolu haritası ÇEKÜL gönüllüsü Gökçe Günel ve Ali Kırcı’nın araştırma
ve yayınları temelinde, Osman Eravşar, Kurt Erdmann, Muharrem Özergin, Fügen
İlter ve Orhan Cezmi Tuncer’in konuyla ilgili yayınlarından faydalanılarak
hazırlandı. Haritanın baskısı ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin
desteğiyle yapıldı ve Kasım ayında Antep’te yapılan İpek Yolu Başkanları
Forumu’nda tüm katılımcılara dağıtıldı. İsteyenler ÇEKÜL Vakfı’na ulaşarak
haritadan edinebiliyor.
Anadolu,
coğrafi ve jeopolitik konumundan dolayı tarihin her döneminde uluslararası
ulaşımda önemli bir merkez oldu. Asur Ticaret Kolonileri döneminde yapılan,
Hititler tarafından kullanılan, Lydia döneminde Kral Yolu, Roma Yolu ve
Bizans Yol Ağı olarak anılan askeri ve ticari yol, Ortaçağ’da İpek Yolu adını
aldı. 11.-14. yüzyıllar arasında Akdeniz dünyası ve Doğu arasında geçişi
sağlayan İpek Yolu’nun Anadolu üzerinden geçiyor olması o dönemde özellikle
anıtsal konaklama yapıları ve köprülerin yapımını da sağladı.