Kızılören
Han
Konya-Beyşehir yolunda bulunan han, Kutluğ B. Mehmed
tarafından yaptırılmıştır. Üç tonozlu kapalı bir bölüm ve avlulu kısımdan
oluşur. Avlulu bölümün kapısı ayrı bir yapı gibidir ve iki katlıdır. Üst
kattaki üç odadan biri mescittir. Dıştan çeşitli kulelerle takviye edilmiş
heybetli bir kaleyi andıran bu handa, dış taçkapıda yuvarlak kemerlerin üstünde
iki renkli taşlardan örülmüş düğümlü geçmeler yer alır. İleri doğru taşkın
şekilde olan taçkapı ve köşelerdeki kulelerle, cephe anıtsal bir görünüş sağlamaktadır.
İç kısımda avlunun sağında süslü revak kemerleri, solda kapı söveleri (pencere ve kapı açıklıklarının
çevresini dolanan çerçeve), süslü odalar ve daireler, ortada dört kemer üzerine oturan
ve merdivenle çıkılan köşk mescit, daha ileride kapalı hol kısmının taçkapısı
bulunur. Süsleme açısından zengin olan dış taçkapıya göre, daha sade işlenmiş
olan hol taçkapısının da üst kısmı yıkılmıştır. Yapının ortasındaki aydınlık
kubbesi, kemerleri süslemeli pandantifler üzerine mukarnaslı tromplarla (kare planlı mekanın üzerine
kubbenin oturtulabilmesini sağlayan geçiş öğesi) oturmaktadır.
Alara
Han
Eski Antalya-Alanya yolu üzerinde Alara Kalesi’nin yakınında
bulunan han, I. Alaeddin Keykubad tarafından yaptırılmıştır. Alara Hanı, eski Alanya-Konya yolunun
başlangıcında yer alan ilk konaklama yeri olması bakımından önemliydi. Yapı,
Keykubad’ın kışları geçirmek için geldiği Alanya’da, sultanı özel olarak
misafir etmek için inşa edilmiştir.
Han uzaktan bakıldığında dendanları ve kuleleriyle kaleyi
andıran bir görünüme sahiptir. Avlulu bölüm ile burayı, üç yandan saran kapalı
bölümü (ahırları) vardır. Sultan hanı
olmasına rağmen bu yapılarda görülen plan yapısına uymaz. Sultan hanlarının
plan şemasında daima açık avlu ve kapalı hol bölümleri bulunduğu halde, bu
hanın mekânları dikdörtgen şeklindeki bir plan içinde, kapalı bölüm ile açık
avlu fonksiyonları tek merkez etrafında iç içe olmak üzere tasarlanmıştır.
Selçuklu hanlarında yaşam mekânı niteliğindeki oda sayısı
genellikle azdır. Bu anlamda en fazla mekân bu handa bulunur: Kapalı avluya
açılan sekiz odası vardır.
Şarapsa
Han
Alanya’nın batısında, bugünkü Antalya yolunun biraz içerisinde
bulunmaktadır. II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Tek tonozlu
ince uzun iç alana sahiptir. Bir ucunda mescit bulunmaktadır.
Yapı, dikdörtgen planlı tek bir mekân halinde tasarlanmış,
kapalı barınak bölümü ile buna doğu kenarından bitişen ve kuzey-güney yönünde
uzanan sivri beşik tonozla örtülü mescitten oluşan tek bir kütle halinde inşa
edilmiştir.
Hanın kuzey cephesinin ortasında, beden duvarını da aşarak
kesme taş örgülü prizmal bir kütle halinde cepheden dışarı çıkıntı yapan bir
taçkapı yer alır. Binanın doğu kanadında yüksek duvarlarla çevrilmiş olan
mescit bulunur. Hanın batısında, birkaç kilometre uzağında yer alan bir yapı
kalıntısı vardır. Bu binanın geçmişte denizden gelecek tehditlere karşı
“gözetleme kulesi” işlevi gören bir yapı olduğu düşünülmektedir.
Gelendost
(Mübarizüddin Ertokuş ) Han
Eğridir-Konya karayolu üzerinde, Eğirdir Gölü kenarında
bulunan han I. Alaeddin Keykubat döneminin ünlü devlet adamı Mübarizeddin
Ertokuş tarafından 1223-24’de yaptırılmıştır. Dikdörtgen planlıdır. Üç tonozdan
oluşan kapalı alanı ve avlulu bir bölümü vardır.
Yapıda avlunun ortasında sekizgen bir havuz bulunur.
Kervansarayın en önemli öğelerinden biri, altı adet olan payanda kuleleridir.
Payandaların, duvarı güçlendirmenin ve yapıya kale görünümü vermenin yanı sıra
simgesel nitelikleri de bulunmaktadır. Payandalar arasındaki pencerelerde birer
çörten (çatılarda saçak
düzeyine yerleştirilen kısa oluk) bulunur. Çörtenler hiçbir süsleme içermeyen dikdörtgen biçimli
yekpare taştan yapılmıştır.
Eğirdir
Han
Isparta Eğirdir’in Yeni Mahalle veya Kervansaray Mahallesi
adıyla bilinen mevkiinde, göl kenarında yer almaktadır. Yapı, 1237-38 yılında
II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılmıştır. Dıştan yaklaşık 40x85 m.
ölçülerinde olan yapı, açık ve kapalı bölümlerden oluşmaktadır. Doğu-batı
doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlıdır. Avlu, kuzey ve güney cephelerde
kapalı bölümden 5 metre
dışarı taşkındır. Kapalı bölümde batı cephede, köşelerde ve eksenin
simetriğinde birer olmak üzere dört, kuzey ve güney cephelerde eksene simetrik
birer dikdörtgen biçiminde payanda bulunmaktadır. Ayrıca açık bölümde kuzey ve
güney cephelerin köşeleri ile eksende ve simetriğinde olmak üzere beşer, doğu
cephesinde ise eksene simetrik olan dikdörtgen biçiminde birer payanda
bulunmaktadır.
Büyük ölçüde yıkılmış olan kapıda süsleme olup olmadığı
anlaşılamamaktadır. Yapının taçkapısının bezemeli parçalarının hanın yıkılması
sonucu Eğirdir’deki kale kapısı ile iki yanındaki sur duvarlarında kullanılmak
üzere taşınmış olduğu tahmin edilmektedir.
Kırkgöz
Han
Antalya-Burdur yolunda Çubukbeli girişinin öncesinde, 1 kilometre kadar
içeride yer almaktadır. II. Gıyaseddin Keyhüsrev (1236-1246) tarafından
yaptırılmıştır. Dışarı taşkın anıtsal taçkapısı dahil, hiçbir süslemesi olmayan
han, tonozla örtülü uzun ve yatay bir hol, önünde revaklı büyük bir avlu ile
değişik bir plana sahiptir. Dikdörtgen planlı olan hanın beden duvarlarında
moloz taş kullanılmış ve köşeler payandalar ile takviye edilmiştir.
Evdir
Han
Antalya’nın 18 kilometre kuzey batısında, Antalya-Burdur
yolu üzerinde bulunan yapı, I. İzzettin Keykavus tarafından (1210-1219)
yaptırılmıştır.

Ortada geniş bir avlu ve dört eyvanı ile kendine has bir plana
sahip olan hanın en görkemli kısmı taçkapısıdır. Kemer nişinin (duvar içine
oyulmuş girinti) içi, merkezde birleşen ve yüzeyleri istiridye kabuğu şeklinde
bezenmiş mukarnasla doldurulmuştur. Taçkapı da hafifçe kavisli bordürlerle
şekillendirilmiştir. Merkezdeki bordür 12 kollu yıldızlara bağlanan geometrik
çerçeve oluşturur. Taçkapının iç yüzeyinde, üstleri iki sıra kavsaralı (taçkapıda asıl giriş kapısının
üstünde kalan içbükey örtü kesimi) birer küçük mihrabiye yer alır.
Avlu, dört taraftan iki sıra revak ile çevrilmiştir. Revaklar
tonozlarla avluya doğru yönelmektedir.
Sultan
Alaeddin (Aspendos ya da Belkıs) Köprüsü
Antalya’nın Serik ilçesinin doğusunda,
Köprüçay üzerinde yer almaktadır. I. Alaeddin Keykubad döneminde yaptırılmış
olan köprü Roma döneminden de izler taşır. Yedi gözlüdür ve yapısı kırık hat
şeklindedir.
İncir
Han

İncir Han’ın kapalı kısım taçkapısı üzerinde iki simetrik arslan
figürü yer alır. Arslanların sırtında insan başlı güneş rozeti, alt kısmında
ise iki küçük yıldız rozeti görülür. II. Gıyaseddin Keyhüsrev’in gümüş
paralarında da bu tip arslan rozet bileşimleri görüldüğü ve İncir Han’ın bu
sultanın eseri olduğu için, bu yapıda da aynı figürün arma gibi kullanıldığı
düşünülmektedir. İncir Han’ın içinde de, bir tonoz üzerinde, insan biçiminde ay
veya güneş rozeti yer alır. Bu iki betimin birlikte kullanılması ile yerlerin
hakimi (aslan betimi) ve göklerin hakimi (güneş sembolü) ifadeleri
birleştirilerek devletin gücü simgeleştirilmiştir.
1992, 1993 ve 2000 yıllarında, hanın avlusunda arkeolojik kazı
ve temizlik çalışması yapılmış, yapının toprak altında kalan kısımları ortaya
çıkarılmıştır. Bezemeli kesme taş parçaları ve Anadolu Selçuklu ve Osmanlı
dönemine ait sikkeler bulunmuştur.
Susuz
Han
Bugünkü Antalya-Burdur yolunun üzerindeki Susuz Köyü’ndedir.
II. Gıyaseddin Keyhüsrev tarafından yaptırılan bir han olduğu (1246) tahmin
edilmektedir. Beş tonozlu kapalı alan ve günümüzde yok olmuş olan avlulu bir
bölümden oluşmaktaydı. Kapalı bölüm hemen hemen kare biçimindedir. Tam orta
kısımda bir kubbe bulunmaktadır. Yapıya bağlı ya da yakınında mescit, hamam,
tuvalet v.b. mekânlar mevcut değildir.

Taçkapı yüzeyinden ana mekâna geçişten önceki nişli bölümün her
iki yanında, gövdesi geometrik bezeli ve akantus başlıklı sütünceler ile
yüzeyinde bitkisel ve figürlü bezemelerin yer aldığı mihrabiyeler
bulunmaktadır. Mihrabiyelerin üst kısımlarında yüzeyi tahrip olmuş kabartma
melek figürleri ve kemer bordürlerinde ejder figürleri yer almaktadır. Ejder
başlarının arasında güneş formu ya da insan başı olarak nitelendirilebilecek
bir arma yer alır. Susuz Han’da taçkapı yan nişlerinin kavrama kemerlerinde,
iki çift ejder figürünün açık ağızlarının arasında, her birinde birer adet
olarak insan başı vardır.
Çardak Han (Hanabad
Hanı)
Denizli-Eğirdir
yolu üzerinde bulunan yapı 1230 yılında, o dönemde emir olan Esededdin Ayaz bin
Abdullah eş-Şehabi tarafından yaptırılmıştır. Bir kapalı bölüm ve avludan
oluşan kervansarayda küçük kapalı bölüm avludan daha küçüktür. Kapalı bölümün
taçkapısında, giriş kapısının üzerindeki kitabenin iki yanında, mukarnaslı
konsollar üzerinde birer aslan figürü bulunmaktadır. Ayrıca, orta bölümün
kuzeyindeki payelerin (taşıyıcı ayak) başlıkları üzerinde boğa, balık ve koyun
figürleri vardır.
Akhan
Denizli-Afyon-Ankara karayolu üzerinde, Denizli’ye 7 kilometre mesafede,
Çürüksu Çayı üzerindeki köprünün yakınında yer alan yapı, yirmi yıl Denizli
valiliği yapmış olan Abdullah oğlu Emir Seyfeddin Karasungur bin Abdullah
tarafından yaptırılmıştır.
Han, 19. yüzyıl seyyah ve sanat tarihçisi Friedrich Sarre’ye
göre, yakınındaki Laodicaea kalıntılarından getirilen mermer kesme taşlarla
inşa edilmiştir. Taçkapının iki köşesinde kuleli cephesi ile anıtsal bir girişe
sahiptir. Bir kapalı ve bir açık bölümden oluşan hanın avlu kısmında hamam,
mescit, eyvan ve birkaç kapalı mekânla zengin bir yapı grubu halinde
yapılmıştır.
Avlunun, çeşitli geometrik şekiller, hayvan figürleri ve
bitkisel motiflerle süslenmiş taçkapısı, Anadolu Selçuklu taş süsleme sanatının
en güzel örneklerindendir. Kapıyı çevreleyen bordürlerde; kare boşluklara
yerleştirilmiş kuş, karaca, yabani keçi ve aslan gibi yabani hayvanlar ile
stilize çiçekler, çift başlı kartal ve ejder motifleri yanı sıra sfenks vb.
çeşitli hayali yaratıklar ve figürler bulunmaktadır.